6 Kasım 2005
Dükkanın parası!
Çocukluğum, bir müstakil evde geçti. Babaanne, dede, halalar, yengeler ve amcaların bulunduğu, kalabalık ve bahçeli bir evde büyüdüm. Yıllar sonra anladım ki, evimiz, tam bir "sosyal devlet"i andırıyormuş. Üç katlı evin, her türlü sosyal sınıfa mensup, bol miktarda misafiri ve kalabalık sofraları, hiç eksik olmazdı. Evimiz, İstanbul'dan gelen misafirlerimize, mükemmel bir "devre mülk" gibi hizmet verirdi. Dedem, bulunduğumuz ilçedeki Boşnak kolonisinin reisi gibiydi.